Matrah Artırımında Bilinmesi Gerekenler
Emrah AYGÜL
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
emrah.aygul@erisymm.com
a. Ödemenizi Süresinde Yapmazsanız Matrah/Vergi Artırımı Fayda Yerine Zarar Getirebilir?
Bilindiği üzere bir önceki matrah ve vergi artırımını içeren yasa, 6736 sayılı Kanun idi. Bu Kanunda yer alan düzenleme uyarınca matrah ve vergi artırımında bulunanların taksitlerini süresinde ödememesi, artırım hükümlerinin ihlali anlamına gelmemekteydi. Ancak matrah ve vergi artırımını tekrar uygulamaya sokan 7143 sayılı Kanun bu konuda aynı esnekliği göstermiyor. Şöyle ki matrah ve vergi artırımına ilişkin ortak hükümlerin düzenlendiği Kanunun 5. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca matrah ve vergi artırımında bulunanların bu vergileri, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödememeleri halinde artırım hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. Ancak tahakkuk eden vergiyi gecikme zammı ile her hâlükârda ödeyeceklerdir.
7143 S.K. 5/4. Madde:“Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre;
a) Matrah ve vergi artırımının bu Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bu maddede öngörülen şekilde yapılması, hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin, peşin veya ilk taksiti bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sürede başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi hâlinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.”
Hak kaybının ve boşa ödenecek verginin yanında bir de 7143 sayılı Kanunun 9. maddesinde yer alan “… bu Kanun kapsamındaki alacaklarla ilgili olarak mevzuatlarında yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.” hükmü uyarınca mükellefin ilgili artırım yılına ilişkin zaman aşımı süresi uzayacaktır.
Yukarıdaki hususlar dikkate alındığında matrah ve vergi artırımına başvuracak mükelleflerin ödeme konusuna çok dikkat etmeleri gereği öne çıkmaktadır.
Bu düzenlemenin tekrar gözden geçirilmesi önem arz etmektedir. Aksi halde düzenlemenin önemli mağduriyetlere yol açacağı düşünülmektedir.
Alomaliye.com Personel Bordro Programı Pro+İK
Avans | İcra | İzin | Rapor | Harcırah | Teşvikler | Puantaj | e-Bildirge | e-Beyan
b. Önceki Af Yasalarından Farklı Olarak VUK 367. Madde Uyarınca İnceleme Yapılabileceğinin Altı Çizilmiştir – Diğer Bir Deyişle Kaçakçılık Fiilleri Tespit Edilerek Adli Cezalar Söz Konusu Olabilecektir
Bilindiği üzere Vergi Usul Kanunun 367. maddesi uyarınca 359 uncu maddede yazılı suçların (kaçakçılık suçlarının) işlendiğine sair suretlerle ıttıla hasıl eden Cumhuriyet başsavcılığı hemen ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını talep eder.
7143 sayılı Kanun uyarınca matrah ve vergi artırımı yapanlar hakkında 213 sayılı Kanunun 367 nci maddesi kapsamında yapılacak incelemeler saklıdır. Ancak, bu incelemeler sonucunda matrah veya vergi artırımında bulunulan dönemler ve vergiler için tarhiyat yapılmaz.
Dolayısıyla matrah ve vergi artırımı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yer alan kaçakçılık fiillerinin işlenip işlenmediğinin tespiti yönünden inceleme yapılmasına engel teşkil etmeyecektir.
c. Tasfiye Halinde Olan Şirketlerin Matrah/Vergi Artırımı Tasfiye İncelemesine Engel Değil
Kurumlar Vergisi Kanununun 17/8. maddesi uyarınca tasfiye beyannamesinin verilmesiyle birlikte tasfiye memurları, işlemlerinin vergi kanunları yönünden incelenmesini bir dilekçe ile isterler. Dilekçenin verilmesinden itibaren en geç üç ay içinde vergi incelemelerine başlanarak aralıksız devam edilir.
Tasfiye hâlinde bulunan kurumların tasfiye dönemlerine ilişkin yıllar için matrah artırımında bulunmaları, tasfiye bitiş beyannamesinin verilmesi üzerine 5520 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılacak olan incelemelere engel teşkil etmemektedir. Ancak, matrah artırımı sonucu ödenen vergiler, tasfiye kârı üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilebilecektir.
d. KDV Vergi Artırımı Devreden KDV Yönünden Vergi İncelemesini Önlememektedir
Artırımda bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırımda bulunulan dönemler için “Sonraki Dönemlere Devreden KDV” yönünden vergi incelemesi yapılabilecektir. Ancak sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez.
e. KDV Vergi Artırımı İade ve Terkin İşlemleri Yönünden Vergi İncelemesini Önlememektedir
Artırımda bulunulan dönemler için iade hakkı doğuran işlemlerden ya da ihraç kaydıyla teslimlerden doğan iade ve terkin taleplerine ilişkin olarak, iade ve terkinin doğruluğunu teminen vergi incelemesi yapılabilecektir. İnceleme sonunda artırımda bulunulan dönemler için terkin ve iade işlemleri ile sınırlı olmak üzere tarhiyat yapılabilecektir.
f. KDV Vergi Artırımı Sorumlu Sıfatıyla Beyan Edilen/Edilmesi Gereken KDV’lerin İncelenmesine Engel Değildir
2 No.lu KDV beyannameleri için 7143 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan KDV vergi artırımı hükmünden yararlanılması mümkün değildir.
g. Kurumlar Vergisi Matrah Artımı Kar Dağıtımı Stopajı Açısından Vergi İncelemelerini Engellemez
Önceki vergi affı yasalarında olduğu gibi 7143 Sayılı Kanuna göre de kurumlar vergisi matrah artırımı mükelleflerin kar dağıtım stopajı yönünden incelenmesine engel teşkil etmeyecektir. Örneğin hem kurumlar vergisi matrah artırımı hem de KDV vergi artırımı yapmış bir şirket, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı ya da kayıt dışı kalan bir hasılat dolayısıyla cezalı kar dağıtım stopajı tarhiyatına muhatap kalabilecektir.