Amme Alacaklarında Rüçhan Hakkı
Doğan ÇENGEL
Yeminli Mali Müşavir / Bağımsız Denetçi
dogancengel@beratymm.com
Giriş
Türk Dil Kurumu Türkçe sözlüğüne göre rüçhan; üstünlük, yeğlik, öncelikli anlamına gelmektedir. 4721 Sayılı TMK’nın 683. Maddesinde “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” denmek suretiyle mülkiyet hakkının içeriği belirtilmiştir. Ancak borçlunun borcunu kendi rızasıyla ödememesi halinde alacaklı alacağını icra daireleri aracılığıyla tahsil eder. Bu durumda borcunu ödemeyen borçlunun rızası bulunmasa dahi alacaklının talebiyle borçlunun menkul ve gayrimenkulleri haciz yoluyla icra aracılığıyla satılarak alacaklının alacağı karşılanır.
Devletin vergi alacağının güvence altına alınması adına bir takım üstünlüğünün olması kamu yararı da düşünüldüğünde oldukça normaldir. Elbette ki bu üstünlüğün bazı sınırlamaları vardır. Borçlunun özel şahıs ve kurumlara borcunun yanında amme borcu niteliğinde borçlarının da bulunması halinde rehin, borcun malın aynından kaynaklanması, haciz gibi kavramların yanında amme alacağının genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler olup olmadığı hususları da önem arz etmektedir. Bugünkü makalemizin konusu 7101 Sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrası amme alacaklarının rüçhan hakkı olacak.
Yasal Dayanak
6183 Sayılı AATUHK’nun 21. Maddesinde “Amme Alacaklarının Rüçhan Hakkı” hususu düzenlenmiştir. Buna göre;
Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur. Genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu çerçevede rüçhan hakkının varlığı için;
– Haczin üçüncü şahıslarca yapılmış olması,
– Hacze iştirakin üçüncü şahıslardan sonra yapılmış olması,
– Hacizli malların paraya çevrilmemiş olması,
– Hacze iştirak edecek amme alacaklarının 6183 sayılı A.A.T.U.H.K. kapsamında bulunması gerekmektedir.
Rehinli alacaklıların hakları mahfuzdur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda rehin konusu düzenlenmiştir. Kısaca rehin ile teminat altına alınmış bir alacak söz konusu ise, borcun ödenmemesi halinde rehin hakkı hak sahibi alacaklıya, rehinli malın paraya çevrilmesini talep etme yetkisi ile elde edilen meblağdan alacağını öncelikle alabilme yetkisi veren sınırlı bir ayni haktır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 268. Maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde “Rehinden önce ihtiyatî veya icrai haciz bulunması hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez.” denilmektedir.
6183 Sayılı Kanun ile 2004 Sayılı Kanun her ne kadar çatışıyormuş gibi görünse de 6183 sk. 21. Maddesi genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için 2004 Sayılı Kanunun 268/1 son cümlesi hükmünün uygulanmayacağını açık bir şekilde belirtmiştir.
Tüm bu ifadelerden üçüncü şahıslar tarafından haczedilmiş mallara, maddede belirtilen amme alacakları için rehinden sonra haciz konulması halinde, rehinden önce üçüncü şahıslar tarafından tatbik edilmiş olan hacizlere iştirak edilmesi imkanı sağlandığı anlaşılması gerekir.
Gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan sonra gelir. Bu durum rehinden önce üçüncü şahsın haczinin bulunmaması hali için geçerlidir.
Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206. maddesinin 3. sırasında, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da dahil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulur.
Bir alacak birden ziyade rehinle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsup edilirken her rehinin idare ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp paylaştırmada lazım gelen tenasübe riayet edilir.
Alacakları taşınmaz rehniyle (ipotek, ipotekli borç senedi, irat senedi) temin edilmiş olan alacaklıların sırası ve bu teminatın faiz ve eklentisine etkisi Medeni Kanunun taşınmaz rehnine ilişkin hükümlerine göre belirlenir.
Teminatlı olup da rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıraya göre kaydolunur:
Sıralama özetle; birinci sıra işçi işveren ilişkileri ile aile hukukundan kaynaklı nakdi nafaka borçlarından, ikinci sıra velâyet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacaklarından, üçüncü sıra ise özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklardan ibaret olup dördüncü sıra imtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklardır.
680 sayılı KHK ile 7101 ve 7103 sayılı Kanunlar ile yapılan düzenlemelere ilişkin Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’de Amme Alacaklarının Rüçhan Hakkıyla ilgili değişikliklerle birlikte son durum aşağıdaki gibidir.
1. Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulduğunda satış bedeli alacaklılar arasında garameten taksim edilecektir.
2. Rehinden önce ihtiyati veya icrai haciz bulunması halinde amme alacağı dahil hiçbir haczin rehinden önceki hacze iştirak edemez. Bu durumda üçüncü şahıslar tarafından haczedilmiş olan mallara, amme alacağından önce rehin tesis edilmiş olması halinde amme alacağının hacze iştirak hakkı yoktur.
Ancak genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde üçüncü şahıslar tarafından haczedilmiş mallara, amme alacakları için rehinden sonra haciz konulması halinde, rehinden önce üçüncü şahıslar tarafından tatbik edilmiş olan hacizlere iştirak edilir.
Üçüncü şahıslar tarafından haczedilmiş mallar üzerinde amme alacağı için tatbik edilmiş hacizden önce tesis edilmiş rehin yoksa nev’i sınırlaması olmaksızın hacze konu tüm amme alacaklarının ilk haciz alacaklısı üçüncü şahsın haczine iştirak eder.
3. Gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan sonra gelir.
Bu durumda malın aynından doğan amme alacaklarının genel bütçeye gelir kaydedilip kaydedilmediği, bu alacaklar nedeniyle haciz tatbik edilip edilmediği hususları da dikkate alınarak öncelik hakkının belirlenmesi gerekir.
Buna göre,
a) Malın aynından doğan alacağın genel bütçe geliri olması ve amme alacağı için haciz tatbik edilmiş olması halinde söz konusu amme alacağı;
– mal üzerindeki rehin ilk sırada ise rehinden sonra gelmek üzere öncelik hakkına sahiptir.
– mal üzerindeki rehinin ilk sırada olmaması halinde ilk sırada yer alan üçüncü şahsın haczine iştirak edilir.
b) Malın aynından doğan alacağın genel bütçe geliri olmasına rağmen bu alacak için haciz tatbik edilmemiş ise rehinden sonra gelmek üzere öncelik hakkına sahiptir.
c) Malın aynından doğan alacağın emlak vergisi gibi genel bütçe geliri olmaması halinde bu alacağın rehinden önceki hacze iştirak hakkı bulunmamaktadır. Bu alacak için rehinden önce haciz tatbik edilmemiş olması durumunda rehinden sonra öncelikli alacak olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Bu durumlar rehinin varlığı halinde dikkate alınacak olup, rehinin bulunmadığı hallerde aynından doğan amme alacakları her halükarda öncelikli alacak olarak dikkate alınacak olup satış bedelinden ilk sırada yer alan üçüncü şahsın haczinden önce karşılanacaktır.
4. Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak üçüncü sırada yer alacaktır. Üçüncü sırada, bu sıranın önceliğini alan bir alacağın bulunması halinde, amme alacakları da öncelikli alacakla aynı sırada yer alacak ve bu alacaklar tamamen tahsil edilinceye kadar diğer imtiyazlı alacaklara bir pay ayrılmayacaktır. Öncelik hakkı bulunan alacak ile amme alacağı toplamının, bu sıraya tahsis edilen tutardan fazla olması halinde ise tahsis edilen tutarın garameten taksimi gerekir.
5. 2004 sayılı Kanunun 206. Maddesine göre üçüncü sırada yer alan alacaklar arasında önceliğe sahip bir alacağın bulunmaması halinde, amme alacağı ile bu sırada yer alan alacaklar birlikte işleme tabi tutularak garameten taksim suretiyle paylarını alacaklardır. Ayrıca, amme alacağının, özel kanunlarında 2004 sayılı Kanunun 206. maddesinin üçüncü sırasında imtiyazlı alacak olarak tanımlanan alacaklardan da önceliğinin bulunduğuna ilişkin özel hükümlerin yer alması halinde bu hükümlere göre işlem yapılması gerekmektedir.
Daha basit bir şekilde öncelik sıralamasını aşağıdaki gibi yapmak mümkündür.
A-Rehin şerhi bulunmaması ve amme alacağından önce haciz tatbik edilmesi halinde:
1- Takip masrafları, haciz, paraya çevirme ve paylaştırma masrafları öncelikle ayrılır.
2- Sonrasında malın aynından doğan amme alacakları gelir.
3- Kalan tutar üçüncü şahsın haczi ile amme alacağını karşılamıyorsa amme idaresi hacze iştirak eder tutar garamaten taksim olur.
B- Rehin şerhinin olması ve rehinden önce haciz tatbik edilmemiş olması halinde:
1- Takip masrafları, haciz, paraya çevirme ve paylaştırma masrafları öncelikle ayrılır.
2- Masraflar düştükten sonra rehinli alacak öncelikli olup amme alacağının malın aynından kaynaklanması ya da genel bütçeye gelir kaydedilmesi rehinli alacağın önceliğini etkilemez.
3-Rehinli alacak tahsil ettikten sonra malın aynından kaynaklı amme alacakları diğer alacaklara göre önceliklidir.
4-Rehinden sonra haciz varsa alacaklı amme idaresi hacze iştirak eder.
C- Rehin şerhinin olması ve rehinden önce haciz tatbik edilmiş olması halinde:
1- Takip masrafları, haciz, paraya çevirme ve paylaştırma masrafları öncelikle ayrılır.
2- Rehinden önceki üçüncü şahsın haczi önceliklidir.
Ancak amme alacağının genel bütçe gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler olması ve amme alacağı için haciz tatbik edilmesi halinde amme idaresi rehinden önceki üçüncü şahsın haczine iştirak eder.
3-Rehinli alacak rehinden önce kurulan haciz ve ikinci maddede belirtilen amme borcundan sonra önceliklidir.
4- Malın aynından kaynaklı ancak haciz işlemi yapılmamış amme alacakları ilk üç maddeden sonra gelir.
2007/4 Seri No.lu Tahsilat İç Genelgesinde Yer Alan Örnekler
Örnek 1- Amme borçlusu (Z) adına kayıtlı gayrimenkul üzerindeki takyidatlar tatbik edildikleri tarih itibarıyla fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir.
- Sıra: (B) şahsının haczi (500.000.-TL)
- Sıra: Bandırma Vergi Dairesinin Gelir Vergisi, İdari Para Cezası, Ecrimisil alacakları için haczi (350.000.-TL)
- Sıra: (C) Belediyesinin Emlak Vergisi için haczi (300.-TL) (Genelgedeki örneğe sonradan ilave edildi)
Söz konusu gayrimenkul icra dairesince satılmış olup, masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutar 600.300.-TL’dir.
Öncelikle rehin olmadığından malın aynından kaynaklı 300 TL emlak vergisi ödenecektir. Daha sonra vergi dairesinin hacze konu alacaklarının tamamı, genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezası ve bunlara bağlı zam ve faiz alacaklarından olup olmadığı bakımından ayrıma tabi tutulmaksızın, kendinden önceki üçüncü şahıs tarafından konulan hacze iştirak edecek ve satış bedeli aralarında garameten taksim edilecektir.
Örnek 2- Amme borçlusu (S) adına kayıtlı gayrimenkul üzerindeki takyidatlar tatbik edildikleri tarih itibarıyla fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir.
- Sıra: (B) şahsının haczi (400.000.-TL)
- Sıra: (C) şahsının haczi (200.000.-TL)
- Sıra: (Z) şahsının rehni (1.000.000.-TL)
- Sıra: Fatsa Vergi Dairesinin Kurumlar Vergisi için haczi (600.000.-TL)
- Sıra: (F) Belediyesinin Emlak Vergisi için haczi (200.-TL)
Söz konusu gayrimenkul icra dairesince satılmış olup masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutar 800.200.-TL’dir.
Buna göre, gayrimenkulün satış bedelinden daha önce olduğu gibi öncelikle emlak vergisi için pay ayrılmayacaktır. Vergi dairesinin kurumlar vergisi (genel bütçe geliridir) için tatbik ettiği haciz tutarı birinci sırada yer alan hacze, satış bedelinden masraflar düştükten sonra arta kalan tutar üzerinden garameten iştirak edecektir. Emlak vergisi, genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezası ve bunlara bağlı zam ve faiz alacaklarından olmadığından rehinli alacaktan sonra gelecektir ki bu durumda kalan tutar yetersiz olacağından pay alamayacaktır.
Örnek 3 (Genelgedeki 4.örnek)– Amme borçlusu (E) adına kayıtlı taşıt üzerindeki takyidatlar tatbik edildikleri tarih itibarıyla fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir. Ayrıca, borçlunun Yeğenbey Vergi Dairesine söz konusu taşıt nedeniyle motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme zammından toplam 100.-TL borcu bulunmakta olup bu tutar için herhangi bir haciz takibat yapılmamıştır.
- Sıra: (A) şahsının haczi (1.000.-TL)
- Sıra: (B) şahsının haczi (1.500.-TL)
- Sıra: (C) şahsının rehni (2.000.-TL)
- Sıra: Ulus Vergi Dairesinin Gelir Vergisi için haczi (4.000.-TL)
- Sıra: (D) şahsının haczi (750.-TL)
- Sıra: Mecidiyeköy Vergi Dairesinin Gelir (Stopaj) Vergisi için haczi (3.000,-TL)
Söz konusu taşıt icra dairesince satılmış olup, masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutar 6.350.-TL’dır. Satış bedelinden taşıtın aynından doğan 100.-TL motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme zammı bu vergi genel bütçeye gelir kaydedilen vergilerden olmakla birlikte haciz yapılmadığından ve C şahsının rehni olduğundan pay alamayacaktır. 6.350.-TL; birinci haciz alacaklısının alacağı ile Devlete ait amme alacaklarını takip ile görevli 4 üncü ve 6 ncı sırada yer alan vergi dairelerinin hacze konu toplam alacakları arasında, 6183 sayılı Kanunun 21 inci maddesi uyarınca, garameten taksim edilecektir.
Örnek 4 (Genelgedeki 6.örnek)– Amme borçlusu (N) adına kayıtlı gayrimenkul üzerindeki takyidatlar tatbik edildikleri tarih itibarıyla fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir. Ayrıca, borçlunun Bornova Belediyesine söz konusu gayrimenkul nedeniyle emlak vergisi ve gecikme zammından toplam 500.- TL borcu olduğunu icra müdürlüğü tespit etmiştir.
- Sıra: (A) şahsının rehni (16.000.-TL)
- Sıra: (B) şahsının haczi (10.000.-TL)
- Sıra: (C) şahsının haczi (20.000.-TL)
- Sıra: Bornova Vergi Dairesinin Gelir Vergisi için haczi (40.000.-TL)
Söz konusu gayrimenkul icra dairesince satılmış olup, masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutar 46.500.-TL’dır.
Satış bedelinden birinci sırada rehin alacaklısına 16.000,-TL ayrıldıktan sonra, malın aynından kaynaklı 500 TL emlak vergisi ayrılacak arta kalan 30.000,-TL ikinci sıra da yer alan haciz alacaklısı ile dördüncü sırada yer alan Bornova Vergi Dairesi arasında garameten paylaşılacaktır.
Eğer satış bedelinden masraflar düştükten sonra 16.000 TL kalsaydı sadece rehin alacaklısı alacağını alabilecekti.
Örnek 5 (Genelgedeki 8.örnek)– Amme borçlusu (Ş) adına kayıtlı gayrimenkul üzerindeki takyidatlar tatbik edildikleri tarih itibarıyla fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir.
- Sıra: Aziziye Vergi Dairesinin haczi (28.000.-TL)
- Sıra: (K) şahsının haczi (22.000.-TL)
- Sıra: (M) şahsının haczi (45.000.-TL)
- Sıra: Site Vergi Dairesinin Katma Değer Vergisi için haczi (18.000.-TL)
Söz konusu gayrimenkul icra dairesince satılmış olup, masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutar 65.000.-TL’dır.
Satış bedelinden birinci sırada yer alan Aziziye Vergi Dairesinin alacağının tamamına karşılık 28.000.-TL ayrıldıktan sonra, 37.000.-TL ikinci sıradaki haciz alacaklısı (K) ile dördüncü sıradaki Site Vergi Dairesinin alacağı arasında garameten taksim edilecektir.
Örnek 6 (Genelgedeki 10.örnek)– Amme borçlusu (D) adına kayıtlı gayrimenkul üzerindeki takyidatlar tatbik edildikleri tarih itibarıyla fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir.
- Sıra: Kadıköy Vergi Dairesinin haczi (32.000.-TL)
- Sıra: (N) şahsının haczi (8.000,-TL)
- Sıra: (R) şahsının haczi (15.000.-TL)
- Sıra: Uşak Vergi Dairesinin Gelir (Stp.) Vergisi için haczi (40.000.-TL)
- Sıra: (M) şahsının haczi (40.000.-TL)
- Sıra: Kadıköy Vergi Dairesinin Katma Değer Vergisinden kaynaklanan haczi (35.000.-TL)
Söz konusu gayrimenkul icra dairesince satılmış olup, masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutar 90.000.-TL’dır.
Satış bedelinden birinci sırada yer alan Kadıköy Vergi Dairesinin alacağı olan 32.000,-TL ayrıldıktan sonra, 58.000,-TL ikinci sıradaki haciz alacaklısı (N)’nin alacağı ile 4 üncü ve 6 ncı sırada yer alan vergi dairelerinin hacze konu toplam alacakları arasında garameten taksim edilecektir.
Not: Örnekler son düzenlemelere uyarlanmıştır.
Garameten taksim formülü:
(Satış bedeli x Amme alacağı tutarı) / ( Üçüncü Şahsının haciz tutarı + Amme alacağı tutarı)
Önemli Bazı Hususlar
1. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 138. Maddesinde “Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır” denmek suretiyle esasında ilk payın haciz, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarının olduğu belirtilmiştir.
2. Birinci maddeye benzer bir hükümde 6183 Sayılı Kanunun 74. Maddesinde yer almaktadır. Buna göre satıştan elde edilen bedelden, takip masrafları ve takip edilen amme alacağı düşüldükten sonra geriye kalan kısım paylaştırma konusunu oluşturur.
3. Yapılan tahsilatın amme borcuna mahsubundaki sırası 6183 Sayılı Kanunun 47. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
Amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemeler sırasıyla; ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak, aynı tarihte zaman aşımına uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edilir. Ödemenin, alacak aslı ile fer’ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup alacağın asıl ve fer’ilerine orantılı olarak yapılır.
Amme alacağına karşılık cebren tahsil olunan paralar; önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konu-su alacak aslı ve fer’ilerine orantılı olarak mahsup edilir.
4. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 55. Maddesine göre; mükelleflerin fabrika, imalathane, ticarethane, şube, satış mağazası ve depolarında mevcut ilk madde, yarı mamul ve mamul madde stokları, üçüncü şahıslara satılmış veya rehnedilmiş olsa dahi, Katma Değer Vergisi ile zam ve cezalarının teminatı hükmünde olup, bedellerinden ilk önce sözü edilen hazine alacağı tahsil olunur. Kanaatimce katma değer vergisi malın aynından kaynaklı vergiler gibi işlem görmesi gerekir.
Akaryakıt istasyonu devrinden doğan ve satıldığı halde katma değer vergisi ödenmeyen mallar üzerinde hazinenin teminat hakkı bulunduğu ve 3065 sayılı kanunun 55.maddesi hazinenin KDV alacağını teminat altına almak amacıyla düzenlendiğinden, teslim edilen malı elinde bulunduran yükümlüden kdv borcunun tahsil edilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır (Danıştay 9.Daire 30.03.1994 Tarihli 1580 Sayılı Karar)
5. 6183 Sayılı Kanunun 12. Maddesine göre teminat hükmünde olan eşyalar:
Bar, otel, han, pansiyon, çalgılı yerler, sinemalar, oyun ve dans yerleri, birahane, meyhane, genel evler içerisinde bulunan eşya ve malzeme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 270, 271 inci maddeleri hükümleri mahfuz kalmak şartıyla bu müesseselerin işletilmesinden doğan amme borçlarına karşı teminat hükmündedir.
Noterden tasdikli icar (kira) mukavelesinde gayrimenkul sahibinin demirbaşı olarak kayıtlı eşya ve malzemesi ile otel, han ve pansiyonlardaki misafir ve kiracıların kendilerine ait eşyaları bu hükümden hariçtir.
Üçüncü şahısların Medeni Kanunun 688 ve Borçlar Kanununun 222 nci maddelerine müsteniden yapacakları istihkak iddiaları mahfuz kalmak şartiyle, bu yerlerdeki mallar üzerindeki istihkak iddiaları alacaklı amme idaresinin bu teminat hakkını ihlal etmez.
6. Amme alacakları için tatbik edilen hacizlerden önce bir rehinli alacağın bulunması halinde, amme alacağının rehinden önceki hacze iştirak edebilmesi için, bu alacağın genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizlerden olması gerekmektedir.
7. Ecrimisil ve İdari para cezaları genel bütçe geliri olmakla birlikte, genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezası ve bunlara bağlı zam ve faiz alacaklarından değildir. Bu nedenle rehinli alacaktan önce olan hacze iştirak etmesi mümkün bulunmamaktadır.
8. SGK prim alacağı genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizlerden değildir. Bu nedenle rehinli alacaktan önce olan hacze iştirak etmesi mümkün bulunmamaktadır.
9. Hacizli malların alacaklı tahsil dairelerince satılması halinde, satılan malın bedeli tahsil edildikten ve itiraz süreleri geçtikten sonra satışı yapan tahsil dairelerinin alacaklılara pay dağıtımı sonucunu beklemeksizin, satılan malı alıcıya teslim etmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, satılan malın tescile tabi bir mal olması halinde, alıcı adına tescili için malın sicil kaydının tutulduğu ilgili sicillere durumun bildirilmesi ve bu bildirimde malın üzerindeki tüm takyidatların kaldırılmasının istenmesi icap etmektedir.
Sonuç
6183 Sayılı Kanunun 21. Maddesi kapsamında rüçhan hakkından bahsedebilmek için; haczin üçüncü şahıslarca yapılmış olması, hacze iştirakin üçüncü şahıslardan sonra yapılmış olması, hacizli malların paraya çevrilmemiş olması ve hacze iştirak edecek amme alacaklarının 6183 sayılı A.A.T.U.H.K. kapsamında bulunması gerekmektedir.
Son düzenlemeler çerçevesinde rehinden önce üçüncü şahsın haczinin olmaması halinde gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan sonra gelir.
Özetle takip masrafları, haciz, paraya çevirme ve paylaştırma masrafları öncelikle ayrılır. Kalan tutarın dağıtımdaki sıralaması rehin olup olmadığı, rehinden önce haciz bulunup bulunmadığı, malın aynından kaynaklı alacağın olup olmadığı ile bu amme alacağının hacizli olup olmadığı, amme alacağının genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler olup olmadığı hususlarına göre değişir.
Kaynakça:
– 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun,
– 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu,
– 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu,
– 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu,
– Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1,
– 2007/4 Seri Nolu Tahsilat İç Genelgesi,
– TÜRMOB Mevzuat Sirküleri (18.06.2018/105-1),
– Danıştay 9.Daire 30.03.1994 Tarihli 1580 Sayılı Karar.