SGK Genelgesi 2017/30
T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü
Tarih: 27/12/2017
Sayı : 70660756-206.16-E.6569541
Konu : 2011/53 sayılı Genelgenin tebliğ işlemleri ve süreler ile ilgili bölümlerinde değişiklik yapılması
GENELGE
2017/30
5/12/2017 tarihli ve 30261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun muhtelif maddelerinde değişiklik yapılmıştır.
A) 1/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 6183 sayılı Kanunun 15, 55, 56 ve 60 ıncı maddelerinde ve 58 inci maddesinin birinci ve yedinci fıkralarında yer alan “7” ibareleri “15” olarak değiştirilmiş olup, 2011/53 sayılı Genelgedeki değişiklikler aşağıda gösterilmiştir.
1) 2011/53 sayılı Genelgenin “Birinci Kısım, Birinci Bölüm, Kurum Alacaklarının Korunmasına İlişkin Hükümler” başlıklı bölümünde ilgili yerler aşağıdaki şekilde güncellenmiştir.
“6.2. İhtiyati haczin uygulanması ve dava konusu edilmesi” başlıklı bölümün ikinci ve beşinci paragrafındaki 7 günlük süreler 15 gün olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Haklarında ihtiyati haciz uygulanan borçlular, haczin yapıldığı tarihten, gıyapta yapılan hacizlerde ise haczin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yetkili iş mahkemesinde dava açabilir. Borçlu tarafından ihtiyati hacze karşı 15 gün içinde ihtiyati haczin iptali için dava açılmış olsa bile, hüküm kesinleşinceye kadar ihtiyati haciz devam eder. ”
“İhtiyati hacze karşı 15 günlük dava açma süresinin geçmesinden sonra alacaklı ünitece ödeme emrinin tebliği ile ihtiyati haciz kesin hacze çevrilir.’”
“13. Alt işverenlerin borçları” başlıklı bölümün 12 nci paragrafındaki 7 günlük süre 15 gün olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Öte yandan, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir “ödeme emri” ile tebliğ olunur.”
2) 2011/53 sayılı Genelgenin “Birinci Kısım, ikinci Bölüm, Mahsup ve Tecil” başlıklı bölümünde ilgili yerler aşağıdaki şekilde güncellenmiştir.
“2.12. Tecil ve taksitlendirme şartlarına uyulmaması” başlıklı bölümün ikinci paragrafındaki 7 günlük süreler 15 gün olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“6183 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi, “Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 15 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya bildirilir. 15 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat bu kanım hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edilir. ” hükmünü amirdir. ”
“Buna göre, tecil ve taksitlendirme koşullarına uyulmaması üzerine tecil ve taklitlendirme işlemi bozulduğunda borçluya, “karşılığında teminat alınmış olan borcun 15 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği ve diğer şekillerle cebren tahsile devam edileceğinin ” bildirilmesi, 6183 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi hükmü gereği yasal zorunluluk olduğundan, borçluya yükümlülüklerinin mutlaka bir yazı ile bildirilmesi gerekmektedir.’’
3) 2011/53 sayılı Genelgenin “İkinci Kısım, Kurum Alacağının Cebren Tahsili” başlıklı bölümünde ilgili yerler aşağıdaki şekilde güncellenmiştir.
“1.1. Teminatlı alacaklarda takip” başlıklı bölümün birinci paragrafındaki 7 günlük süreler 15 gün olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“6183 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi hükmüne göre, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan Kurum alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 15 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerde cebren tahsiline devam olunacağının borçluya bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirime rağmen 15 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre paraya çevrilir.”
“1.2. Ödeme emri” başlıklı bölümün birinci paragrafının birinci cümlesinde ve ikinci paragrafında yer alan 7 günlük süreler 15 gün olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kurum alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 giin içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiği ödeme emri ile bildirilir. ”
“Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcunun olmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığını iddia ederek ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 15 giin içinde alacaklı ünitenin bulunduğu yetkili iş mahkemesine itirazda bulunabilir.”
“1.3. Mal bildirimi” başlıklı bölümün üçüncü paragrafının ilk cümlesinde yer alan 7 günlük süre 15 gün olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu 15 gün içinde borcunu ödemek veya mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir.”
“1.4. Hapsen tazyik” başlıklı bölümün birinci paragrafının ilk cümlesinde yer alan 7 günlük süre 15 gün olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu borcunu ödemezse 15 gün içinde mal bildiriminde bulunması gerekmektedir.,,
“1.5.1. Kati haciz” başlıklı bölümün birinci paragrafındaki 7 günlük süre 15 gün olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kati haciz Kurum alacaklarının vadesinde ödenmemesi üzerine borçlulara ödeme emri tebliğ edilmesine müteakip, ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra (ödeme emrinin tebliğ tarihinden sonra 15 gün geçmesinden itibaren) yapılan kesin hacizdir.”
B) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 101, 102, 103 üncü maddelerinde 1/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 6183 sayılı Kanuna göre yapılacak tebliğ işlemlerinde esas alınacak bilinen adresler, evrakın teslimi, ilanen tebliğ yapılacak hallere ilişkin düzenlemeler yapılmış olup, buna göre 2011/53 sayılı Genelgede yapılan değişiklikler aşağıda gösterilmiştir.
“2. Tebliğ işlemleri
6183 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereği aksine bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Tebligatın amacı, hukuki işlemlerin sonuçlarından etkilenmeleri amaçlananların bilgilendirilmesi ve bu bilgilendirmenin belgelendirilmesidir.
Tebligat esasları, 213 sayılı Kanunun 93 ila 109 uncu maddeleri arasında düzenlenmiş olup, hüküm ifade eden belgeler ve yazılar, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta aracılığıyla ilmuhaberli taahhütlü, memur eliyle veya adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edilir.
Kural olarak, bir tebliğin hüküm ifade etmesi için usulüne uygun olarak yapılması gerekmektedir. 213 sayılı Kanunun 108 inci maddesi gereği tebliğ edilen evraklarda esasa ilişkin olmayan şekil hataları tebliğin hukuki geçerliliğini etkilememektedir. Ancak her halükarda tebliğde;
– Borçlu gerçek kişi ise ad ve soyadı, tüzel kişi ise tam unvanı,
– Tebliğ edilecek borcun türü ve miktarı,
– İtirazın hangi sürede ve nereye yapılacağı,
belirtilmiş olmalıdır. Söz konusu bilgilerde esasa ilişkin hata/noksanlık bulunması halinde tebliğ geçersiz sayılabilmektedir.
2.1. Tebliğ yapılacaklar
2.1.1. Borçlulara, kanuni temsilcilere ve umumi vekillere tebliğ
Tebliğ borçlulara, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin birden fazla müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması yeterlidir.
Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğ, ikametgâh adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılır. Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir suretle ehliyetsiz bulunmaması gerekir.
2.1.2.Veli, vasi ve kayyımlara tebliğ
Velayet veya vesayet altındaki borçlulara borçları nedeniyle yapılacak tebligat bunların veli, vasi ve kayyımlarına yapılır.
Borçlu yerine geçen veli, vasi veya kayyım gibi birden fazla sorumlu olması halinde, tebligat bunlardan yalnız birine yapılabilir. Şayet tebliğin konusu olan işe ayrı bir vasi veya kayyım bakmakta ise tebligat bunlara yapılır.
2.1.3.Vasıtalı tebliğ
Kara, deniz, hava ve jandarma eratına yapılacak tebligat kıta komutanı ve müessese amiri gibi en yakın üst vasıtası ile yapılır. Üst bu evrakı derhal tebliğ olunacak kimseye vermediği takdirde tazminle mahkûm olur.
2.1.4.Kamu kurum ve kuruluşlarına tebliğ
Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak tebliğ, bu kurum ve kuruluşların en büyük amirlerine veya bunların yardımcılarına veya en büyük amirin yetkili kılacağı memurlara yapılır.
2.1.5.Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ
Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ o memleketin yetkili makamı vasıtası ile yapılır. Yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu Bakanlık vasıtasıyla Dışişleri Bakanlığına, oradan da borçlunun bulunduğu memleketteki Türkiye büyükelçiliği veya konsolosluğuna gönderilir. Bunun için anlaşma varsa veya o memleketin kanunları müsait ise o yerdeki Türk siyasi memuru veya konsolosu tebliğin yapılmasını yetkili makamdan ister. Yabancı memlekette resmi görevle bulunan Türk memurlarına ise tebliğ Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla yapılır. Yabancı memlekette bulunan askeri şahıslara yapılacak tebliğ, bağlı bulundukları kara, deniz, hava kuvvetleri komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığı vasıtası ile yapılır.
Yapılan ikili sözleşmeler gereği Almanya, Avusturya, Lüksemburg ve Romanya ile primlerin karşılıklı tahsil edilmesi gerektiğinden bu ülkelerde bulunan borçlular hakkında düzenlenen formüler ve alacağın takibi için gerekli bilgilerin Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yurtdışı Sözleşmeler ve Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.
2.2. Tebliğ usulleri
2.2.1. Posta ile tebliğ
Genel tebliğ usulü, posta aracılığıyla yapılan tebliğdir.
2.2.1.1. Bilinen adreslere tebliğ
Borçlunun bilinen adreslerine gönderilen tebliğ evrakı posta dairesince muhatabına teslim edildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılır. Tebliğ tarihi, posta memurunun tebliğ alındısı üzerine evrakın muhataba teslim edildiği sırada kayıt düştüğü tarihtir.
Tebliğ yapılacak adresin tespitinde 213 sayılı Kanunun “Bilinen adresler” başlıklı 101 inci maddesi dikkate alınacaktır. Buna göre borçlunun;
1. İşe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri,
2. Yetkili memurlarca denetimler sonucu düzenlenen tutanaklar veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri,
3. 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi,
bilinen adresler olarak kabul edilmektedir. Tebliğ öncelikle, işyeri adresi veya tutanaklarla tespit edilen bilinen adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olan adrese yapılır.
Örnek: Kurumumuza borcu bulunan (A) Limited Şirketinin 10/02/2017 tarihli işyeri bildirgesinde bildirilen işyeri adresi ile 10/01/2018 tarihli Tecil ve Taksitlendirme Talep Formunda belirttiği işyeri adresi farklılık göstermektedir. (A) Limited Şirketi taksitlendirme talep tarihi itibarıyla Kurumumuza herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunmamıştır. Bu durumda ilgili ünitenin, tebliği işyeri bildirgesinde bildirilen işyeri adresine yapması gerekmektedir. Borçlunun 10/01/2018 tarihli Tecil ve Taksitlendirme Talep Formunda yer alan işyeri adresi bilinen adres olarak kabul edilmeyecektir.
İşyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların; geçici veya daimi ayrılma gibi nedenlerle işyerinde bulunamaması, işin bırakılması veya işin bırakılmış sayılması hallerinde tebliğ,
a) Borçlu gerçek kişi ise kendisinin,
b) Borçlu tüzel kişi ise başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin,
c) Borçlu tüzel kişiliği olmayan teşekküllerden ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin,
adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine yapılır.
Öte yandan, borçlu tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri harici adreslere tebliğ yapılmayacaktır. Aynı şekilde ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen adresler işyeri adresi değilse bu adreslere de tebliğ yapılamayacaktır.
İşyeri adresi olmayanlara ise tebliğ, doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine yapılır.
Örnek: Kurumumuza borcu bulunan (X) Limited Şirketinin borcundan dolayı şirket müdürü (B)’nin müşterek ve müteselsil sorumluluğuna gidilmiştir. (B)’ye ait 20/01/2018 tarihli Tecil ve Taksitlendirme Talep Formunda (B) doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinden farklı bir adres beyan etmiştir.
İlgili ünite, tebliği doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine çıkaracaktır. (B)’nin 20/01/2018 tarihli Tecil ve Taksitlendirme Talep Formunda beyan ettiği adres,
yerleşim yeri adresi olarak kabul edilmeyecektir.
2.2.1.2. Muhatabın adresinde bulunamaması ya da bilinen işyeri adresinin olmaması
İşyeri adreslerine yapılacak tebliğlerde, geçici ayrılmalar da dahil olmak üzere muhatabın adreste bulunamaması durumunda tebliğ, yerleşim yeri adresine yapılır. Muhatabın geçici ayrılmalar da dahil olmak üzere yerleşim yeri adresinde bulunamaması halinde, posta memuru tarafından durum tebliğ alındısı üzerine şerh edilir ve söz konusu tebliğ evrakı derhal üniteye iade edilir. Ünite tarafından, zamanaşımı ve dosyanın diğer özel durumları gözetilerek uygun bir süre sonra muhatabın yerleşim yeri adresine tekrardan tebliğ yapılır. İkinci tebliğ yapılmadan önce, tebliğin ikinci defa yapıldığına dair ibarenin tebliğ zarfı üzerine (kaşe kullanılarak) yazılması gerekmektedir. Muhatabın ikinci defa yerleşim yeri adresinde bulunamaması durumunda posta memuru tarafından tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula (Ek: 1) kapıya yapıştırılır. Bu durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek tebliğ evrakı ilgili üniteye iade edilir. Tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren onbeş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması halinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması halinde ise onbeşinci günde tebliğ yapılmış sayılır.
2.2.1.3 Tebligatı almaktan imtina edilmesi
Bilinen işyeri adresinde veya yerleşim yeri adresinde bulunmasına karşın kendisine tebliğ yapılacak kimse tebligatı almaktan imtina ederse, posta memuru tarafından tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula (Ek:l) kapıya yapıştırılır ve durum tebliğ alındısı üzerine şerh edilir. Bu durumda tebliğ, pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihte yapılmış sayılır.
2.2.1.4. Tebliğ alındısı
Tebliğin ne zaman, nerede ve kime yapıldığını ispatlayan tek belgedir. Tebliğin usulüne göre yapıldığını ortaya koyan bir belge www.alomaliye.comvasfına sahip olması tebliğ alındısına ayrı bir önem yüklenmesine neden olmaktadır. Tebliğin usulüne uygun yapıldığının ispatı, tebliği yapan ve yapıldığını iddia eden idareye düşmektedir. Bu nedenle, idare herhangi bir tereddüte mahal vermemek için tebliğin yapıldığını gösterir belgeleri titizlikle ve eksiksiz düzenlemek ve ispat sırasında ibraz etmek zorundadır.
2.2.2. İlanen tebliğ
2.2.2.1. Tebliğin ilanla yapdacağı haller
1/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan değişiklik ile 213 sayılı maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda düzenleme yapılarak 5490 sayılı Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi de ilanen tebliğ yapılacak haller arasında sayılmıştır.
Buna göre;
1. 213 sayılı Kanunun 101 inci maddesi kapsamında bilinen adresi yoksa,
2. 213 sayılı Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılan bilinen adreste tebliğ yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde kayıtlı bir adresi bulunmazsa,
3. Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa,
4. Başkaca nedenlerden dolayı tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa tebliğ ilan yolu ile yapılır.
2.2.2.2. İlanın içeriği ve kapsamı
İlanda;
1. Muhataba yönelik bilgiler (borçlu gerçek kişi ise adının, soyadının ve T.C. Kimlik Numarasının, tüzel kişi ise unvanı ve işyeri sicil numarasının, gerçek ve tüzel kişi ayırt etmeksizin borcun döneminin ve icra takip numarasının eksiksiz ve doğru olarak yazılması gerekir.)
2. Tebliğ edilecek borcun türü ve miktarına ilişkin bilgiler,
3. Usule yönelik bilgiler ile borca itiraza ilişkin bilgiler
bulunmalıdır. Yapılacak ilanda, ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde muhatabın ilanı yapan makama bizzat veya vekil sıfatıyla müracaat etmesi veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmesi halinde, kendisine bu süre ile kayıtlı tebliğ yapılacağı ihtar edilir.
2.2.2.3.İlanen tebliğin şekil şartları
İlan yoluyla yapılacak tebliğlerde ilanın şekil şartları ile esasları Vergi Usul Kanunun 104 üncü maddesinde açıklanmıştır.
Buna göre;
1/1/2017 tarihinden itibaren, 6183 sayılı Kanun uyarınca yürütülen işlemlerden dolayı tebliğe konu borç tutarının (borç aslı ile gecikme cezası ve gecikme zammı) 2.000,00-TL’den az olması halinde, gazete yoluyla ilanen tebliğ yapılmaksızın ilan yazısının (tebliğ evrakı) sosyal güvenlik il müdürlüğünün/sosyal güvenlik merkezinin ilan asmaya mahsus (ilan tahtası) mahallinde asılması suretiyle ilanen tebliğ işlemi yapılacaktır.
İlan yoluyla tebliğ edilecek borç tutarının (borç aslı ile gecikme cezası ve gecikme zammı) 2.000,00-TL (dahil) ile 200.000,00-TL arasında olması halinde, ilanın sosyal güvenlik il müdürlüğünün/sosyal güvenlik merkezinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazetede yayımlanması, borç tutarının (borç aslı ile gecikme cezası ve gecikme zammı) 200.000,00-TL ve üzerinde olması durumunda ise mahalli gazetelerin yanı sıra Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde de ayrıca yayımlanması gerekmektedir.
İlan yazısının ünitenin ilan asmaya mahsus (ilan tahtası) mahalline asılması suretiyle ilan edilmesinin geçersiz olmaması için, ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen 15 inci güne kadar asılı kalması sağlanacaktır. İlan yazısının asıldığının tarih ve imzalar konulmak suretiyle bir tutanakla mutlaka tespit edilmesi ve ilan yazısının bir örneğinin borçlunun bilinen son adresinin bağlı bulunduğu muhtarlığa da gönderilmesi gerekmektedir.
Gazete yoluyla yapılacak tebliğler, ilan edilmesini teminen Basın İlan Kurumuna gönderilecektir.
2.2.2.4.İlanın sonuçları
İlan suretiyle yapılan çağrıya bir ay içinde bizzat sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine gelerek müracaat edenlere tebliğ elden yapılır. Bir aylık süre içinde bizzat veya vekil aracılığıyla başvurmayıp adres bildirenler varsa, bunlara da posta ile tebliğ yapılır. Bildirilen adres yanlış veya terkedilmiş olursa ve bu nedenle evrak tebliğ edilemezse, adres bildirilmemiş sayılır. Bu durumda, ilan tarihinden başlayarak bir ay sonunda tebliğ yapılmış kabul edilir.
İlan tarihinden itibaren başlayan bir aylık süre içinde borçlu tarafından yukarıda nitelikleri belirtilen türde bir başvuru yapılmamışsa, bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılır.
İlanen yapılacak tebliğlerde ilanın yapıldığı tarih itibariyla zamanaşımı dolmadan tebligatın yapılmış olması gerekmektedir. Ayrıca, ilanen tebliğde öngörülen bir aylık süre ve ilan üzerine adres bildirilmesi hali de göz önünde bulundurulmalıdır.
2.2.3. Memur vasıtasıyla tebliğ
213 sayılı Kanunun 107 nci maddesine göre tahsil dairesi, tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla yaptırmaya yetkilidir. Ancak, tebliği yapacak memurlar da 101 inci ve 106 ncı maddelerde yazılı kurallara uymakla yükümlüdürler. Memur eli ile tebliğ özellikle ve ivedi konularda ihtiyati haciz ve posta ile yapılan tebliğlerde, muhatabın adresini değiştirmemesine veya geçici olarak bir yere gitmemesine rağmen tebliğin yapılmaması gibi özel hallerde yapılacaktır.
2.2.4. Elektronik ortamda tebliğ
5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesi ve 213 sayılı Kanunun 107/A maddesi gereği Kurum, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik olarak tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.”
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
Ek 1: Tebligat Pusulası
EK:1
TEBLİGAT PUSULASI
İşyeri Sicil No/T.C. Kimlik No(*):
Soyadı (Unvanı)
Adı:
Tebliğ Evrakını Gönderen İdare Barkod No :
Tarih:…/…/ Saat:…/….
Tebliğe Çıkan Memurun/Posta Memurunun Adı-Soyadı
İmzası
(*) T.C. vatandaşı olan gerçek kişilerde T.C. Kimlik Numarası, yabancı kimlik numarası bulunan yabancı gerçek kişilerde Yabancı Kimlik Numarası yazılır.
TEBLİGAT PUSULASI (Muhatap)
İşyeri Sicil No/T.C. Kimlik No (*) :
Soyadı (Unvanı) :
Adı :
Tebliğ Evrakını Gönderen İdare Barkod No :
Adınıza düzenlenen tebliğ evrakı
□ Tebellüğden imtina etmeniz
□ Yerleşim yeri adresine ikinci defa gidildiği halde tebliğ yapılacak olanların bu adreste bulunamaması (Geçici ayrılmayı da kapsar.)
sebebiyle tebliği gönderen idareye iade edilmiştir. Tebliğ evrakını gönderen idareden alabileceğiniz duyurulur.
Tebellüğden imtina edilmesi durumunda pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihte tebliğ yapılmış sayılır. Yerleşim yeri adresine ikinci defa gidildiği halde tebliğ yapılacak olanların bu adreste bulunamaması durumunda (geçici ayrılmayı da kapsar.) tebliğ evrakının pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde alınması halinde alındığı gün, bu süre içerisinde alınmaması halinde 15 inci günde tebliğ yapılmış sayılır.
Tarih:…/…/ Saat:…/….
Tebliğe Çıkan Memurun/Posta Memurunun Adı-Soyadı
İmzası
(*) T.C. vatandaşı olan gerçek kişilerde T.C. Kimlik Numarası, yabancı kimlik numarası bulunan yabancı gerçek kişilerde Yabancı Kimlik Numarası yazılmıştır.