Kira Beyanı
2017 Yılında Elde Edilen ve 2018 Yılı Mart Döneminde Beyan Edilecek Konut İle İşyeri Kira Gelirlerinin Vergilendirilmesi ve Uygulama Örnekleri
Doç. Dr. Özgür BİYAN
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi
İİBF, Maliye Bölümü
Alomaliye.com Yayın Kurulu Akademik Üyesi
ozgurbiyan@hotmail.com
Beyanname verme dönemi geliyor. Kira kazançlarına ilişkin beyannamelerin Mart 2018 döneminde verilmesi gerekiyor. Konut ve işyeri kira geliri elde eden kişilere ve uygulamacılara katkısı olması dileği ile geleneksel hale gelen çalışmamızı güncelleyerek istifadenize sunuyorum.
Faydası olması dileğimle…
I. KİRA GELİRİNİN ELDE EDİLDİĞİ DÖNEM
Mükelleflerce bir takvim yılı içinde o yıla ait olarak nakdî veya aynî tahsil edilen kira bedelleri, o yılda elde edilmiş gelir kabul edilecektir. Diğer yandan gelecek yıllara ait olup peşin tahsil edilen kira bedelleri, ilgili yılın geliri olarak kabul edilerek beyan edilecektir (GVK.m.72/3).
Yabancı parayla yapılan ödemeler, ödeme gününün borsa rayici ile borsada rayici yoksa Maliye Bakanlığınca tespit edilecek kur üzerinden Türk parasına çevrilecektir.
Örnek: Bir apartman dairesi 2017 yılında yıllığı 30.000 TL’den 2 yıl süreli olarak kiraya verilmiş ve iki yıllık kira bedeli peşin tahsil edilmiştir.
Peşin tahsil edilen (30.000 x 2) 60.000 TL 2017 yılının toplam geliri olarak dikkate alınmayacaktır. Gelecek döneme ait peşin tahsil edilen kira, ilgili yılın geliri kabul edilecek ve o ilgili yılın beyannamesinde bildirilecektir. Dolayısıyla örneğimize göre 30.000 TL 2017 yılı geliri, diğer 30.000 TL 2018 yılı geliri olarak beyan edilmelidir.
Alomaliye.com Personel Bordro Programı
Avans | İcra | İzin | Rapor Takibi | Teşvikler | Puantaj Hesaplama | SGK e-İşlem | e-Beyan
Örnek: Kiraya verilen bir villa karşılığında kira bedeli olarak otomobil alınması durumunda otomobilin emsal bedeli o villa için tahsil edilmiş kira bedeli olarak kabul edilecektir.
Örnek: Sahip olduğu mülkünü konut olarak kiraya veren ve karşılığında yıllık 50.000 USD alan kişinin geliri, ödeme günü geçerli olan kur üzerinden TL’ye çevrilerek kazanç olarak dikkate alınacaktır. Örneğin tahsilat günü kur 3.85 TL ise, bedel 50.000×3.85=192.500 TL olarak dikkate alınacak ve beyan edilecektir.
II. KONUT VE İŞYERİ KİRA GELİRİ NEDENİYLE KİMLER BEYANNAME VERECEK?
Gayrimenkulün Cinsi | Yıllık Kira Geliri Tutarı | Beyan Durumu |
---|---|---|
Konut | 3.900 TL ve daha az | Beyanname verilmeyecek(*) |
Konut | 3.900 TL üzeri | Beyanname verilecek |
İşyeri (Brüt) | 30.000 TL ve daha az | Beyanname verilmeyecek |
İşyeri (Brüt) | 30.000 TL üzeri | Beyanname verilecek |
Konut (İstisna Sonrası Rakam) + İşyeri (Brüt) | 30.000 TL üzeri | Beyanname verilecek |
(*) Başka gelirler için beyanname verilse dahi bu gelir beyannameye dahil edilmeyecek. |
Yukarıdaki tablo sadece kira geliri elde eden mükellefler için geçerlidir. Başka gelirlerin de birlikte elde edilmesi durumunda özel ve farklı uygulamalar olabilir. Farklı gelirlere sahip mükelleflerin serbest muhasebeci mali müşavir ya da yeminli mali müşavirlere danışmasında fayda bulunmaktadır.
Aynı yıl içinde hem konut kirası hem de işyeri kirasının birlikte elde edilmesi durumunda, konut kira gelirinden 3.900 TL istisna tutarı düşüldükten sonra kalan tutar ile işyeri kira gelirinin toplamı 30.000 TL’yi aşıyorsa, hem konut hem de işyeri kira geliri beyan edilecek, aşmıyorsa yalnızca konut kira geliri beyan edilecektir.
Örnek: Konut kira geliri toplamı 20.000 TL, işyeri kira geliri toplamı 25.000 TL olan bir kişinin konut ve işyeri kira gelirleri toplamı 30.000 TL’yi geçtiği için hem konut hem de işyeri kira gelirlerine ilişkin beyanname vermesi gerekmektedir. Beyannamede verginin hesaplanması sırasında işyeri üzerinden yapılan tevkifatlar hesaplanan vergiden mahsup edilecektir.
Örnek: Konut kira geliri toplamı 10.000 TL, işyeri kira geliri toplamı 15.000 TL olan bir kişinin konut ve işyeri kira gelirleri toplamı 30.000 TL’yi geçmediğinden sadece konut kira gelirlerine ilişkin beyanname vermesi gerekmektedir.
Uygulamada çoğunlukla kiralar net bedeller üzerinden akdedilmektedir. Ancak işyeri kira gelirlerinin beyan edilmesi sırasında brüt rakamlara ihtiyaç duyulmaktadır. İşyeri kira ödemelerinden yapılan stopaj oranı yüzde 20’dir. İşyeri kiralarında brüt rakamlar hesaplanırken aşağıdaki formülden yararlanmak mümkündür.
Brüt Kira = Net Kira / (1 – Stopaj Oranı)
Örnek: Aylık 2.500 TL net kira bedeli üzerinden akdedilen ve işyeri olarak kiraya verilen bir gayrimenkulün brüt kirası şöyle hesaplanacaktır:
Aylık Brüt Kira = 2.500 / (1 – 0,20)
Aylık Brüt Kira = 2.500 / 0,80
Aylık Brüt Kira = 3.125 TL
Yıllık Brüt Kira = 37.500 TL (3.125 x 12)
III. KONUT KİRA GELİRLERİNDE İSTİSNA
Gelir Vergisi Kanunu’nun 21. maddesine göre, binaların mesken olarak kiraya verilmesinde bir takvim yılı içinde elde edilen hâsılatın 2017 yılı için 3.900 TL’si gelir vergisinden müstesnadır.
İstisna haddi üzerinde hâsılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, bu istisnadan yararlanılamayacaktır.
İstisna konut (mesken) olarak kiraya verilen taşınmazlar için geçerli olduğundan, işyeri kira kazançlarından konut istisnasının indirilmesi mümkün değildir.
Kiraya verilen gayrimenkul kiracı tarafından hem konut hem de işyeri olarak kullanılması halinde (home-office) elde edilen kira kazancına konut istisnası uygulanmayacaktır.
Taşınmazlarını konut olarak kiraya verenlerin, sahip oldukları başka taşınmazlarını işyeri olarak kiraya vermeleri durumunda konutlardan elde ettikleri gelirlere istisna uygulanacaktır.
Binaların, konut olarak yıl içinde on iki aydan az süreyle kiraya verilme hallerinde de istisna tutarı aynı şekilde 3.900 TL olarak uygulanacaktır.
Örnek: 2017 yılı Haziran ayından bu yana (7 aylık) konut olarak kiraya verilen bir taşınmazdan elde edilen kira kazancının tamamına konut istisnası 3.900 TL olarak uygulanacaktır. Diğer deyişle 3.900 TL’lik istisna tam rakam olarakwww.alomaliye.com uygulanacak, altıncı aydan itibaren kiraya verdim, o zaman kalan altı aylık dönem için istisnanın da o kadarlık kısmından yararlanmalıyım, anlamı çıkarılmamalıdır. İstisna kaç ay gelir elde edilirse edilsin tam rakam olarak uygulanmalıdır.
Kiraya verilen binanın hisseli olması halinde elde edilen gelir, hisse sahiplerine hisseleri oranında bölüştürülecek ve her bir gerçek kişi için ayrı ayrı 3.900 TL’lik istisna uygulanacaktır. İstisna kişiye özgüdür.
Örnek: Eşi ile birlikte yarı yarıya hisseli ortak olduğu taşınmazını mesken olarak kiraya veren Bay (X) yıllık 12.000 TL gelir elde etmiştir. Bu durumda gelir hisseli bir konut olduğundan ikiye bölünecektir. Hem Bay (X) hem de eşi 6.000 TL ayrı ayrı gelir elde etmiş kabul edilir ve her biri ayrı ayrı 3.900 TL tutarındaki konut istisnasından yararlanır.
Konut istisnasından yararlanamayacak olanlar şöyle sıralanabilir:
— Ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar; yani ticari kazanç sahipleri (I.sınıf ve II.sınıf tacirler ile birlikte basit usule tabi olanlar), zirai kazanç sahipleri (defter tutan çiftçiler), serbest meslek erbapları,
— Ticari, zirai veya mesleki kazancı olmamakla birlikte istisna haddinin (3.900 TL) üzerinde hasılat elde edenlerden, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 110.000 TL’yi aşanlar.
286 Seri No’lu GVK Genel Tebliği uyarınca mesken kira gelirine istisna uygulanıp uygulanmayacağına yönelik tutarın tespitinde ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratların, ayrı ayrı veya birlikte elde edilmesine bakılmaksızın, elde edilen kazanç ve iratların brüt tutarlarının toplamı dikkate alınacaktır. Söz konusu tutarın tespitinde, sayılan bu kazanç ve iratların beyan edilip edilmemesinin ya da bu kazanç ve iratlara herhangi bir istisna uygulanıp uygulanmamasının önemi bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, istisna haddinin altında elde edilen mesken kira gelirleri, ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratları toplamının 110.000 TL’lik tutarı aşıp aşmadığına bakılmaksızın yıllık gelir vergisi beyannamesine dâhil edilmeyecektir. Söz konusu istisna tutarı, 3.900 TL olarak tespit edilmiştir.
Aşağıda bu durum ile ilgili 286 Seri No’lu GVK Genel Tebliği’nde yer alan güncellenmiş örnekler bulunmaktadır. Ayrıca daha önce kaleme aldığımız “KİRA KAZANÇLARINDA KONUT İSTİSNASI” başlıklı yazımıza da bakılabilir.
Örnek – Bay (A), 2017 yılında, konut olarak kiraya verdiği dairesinden 5.000 TL kira geliri ile birlikte tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş 40.000 TL işyeri kira geliri ve 40.000 TL mevduat faizi elde etmiştir.
Bay (A)’nın elde ettiği kira gelirine istisna uygulanıp uygulanmayacağı, 2017 yılında elde edilen kira gelirinin istisna haddi üzerinde olması şartıyla, beyan edilip edilmeyeceklerine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte mükellefin elde etmiş olduğu varsa ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayrisafi tutarları toplamının 110.000 TL’yi aşıp aşmadığına bakılarak tespit olunacaktır.
Buna göre, Bay (A)’nın 2017 yılı içerisinde elde ettiği 5.000 TL’lik mesken kira gelirinin istisna haddi üzerinde olması nedeniyle, istisnadan yararlanılıp yararlanılamayacağının tespitinde bu tutar da hesaplamaya katılacak olup, elde edilen tüm gelir (kazanç ve iratlar) toplamının da 110.000 TL’yi aşması durumunda istisnadan yararlanılması söz konusu olmayacaktır.
Dolayısıyla, 2017 yılı içerisinde elde ettiği gelir toplamı (40.000 + 40.000 + 5.000=) 85.000 TL, 2017 yılı bakımından 110.000 TL aşmadığından Bay (A)’nın elde ettiği kira geliri için konut istisnasından yararlanması mümkün olacaktır.
Örnek – Bayan (B), 2017 yılında konut olarak kiraya verdiği dairesinden 120.000 TL kira geliri elde etmiştir.
Bayan (B)’nin elde ettiği konut kira geliri (120.000 TL), 2017 yılı bakımından 110.000 TL’yi aştığından elde edilen kira geliri için konut istisnasından yararlanamayacaktır.
Örnek – Bay (C), 2017 yılında, konut olarak kiraya verdiği dairesinden 22.000 TL kira geliri, tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş 20.000 TL işyeri kira geliri ve 75.000 TL ücret geliri elde etmiştir.
Elde edilen gelir toplamının (22.000 + 20.000 + 75.000=) 117.000 TL, 2017 yılı bakımından 110.000 TL aşması nedeniyle, 12.000 TL’lik konut kira geliri bakımından istisna (3.900 TL) uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Örnek – Bay (D), 2017 yılında, konut olarak kiraya verdiği dairesinden 3.000 TL kira geliri, tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş 15.000 TL mevduat faiz geliri ve 72.000 TL ücret geliri elde etmiştir.
Bay (D)’nin elde etmiş olduğu kira geliri 2017 yılı bakımından öngörülen 3.900 TL’lik istisna haddinin altında kaldığından, bu gelirin istisnaya konu edilip edilmeyeceğinin tespiti bakımından mükellefin elde etmiş olduğu menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ve ücret geliri toplamının 110.000 TL’yi aşıp aşmadığına ayrıca bakılmayacaktır. Dolayısıyla Bay (D), elde etmiş olduğu söz konusu mesken kira geliri istisna tutarının altında kaldığından, bu gelir için beyanname vermeyecektir.
Örnek – Bayan (E), 2017 yılında, konut olarak kiraya verdiği dairesinden 2.500 TL kira geliri, tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş 20.000 TL iş yeri kira geliri, birinci işverenden 45.000 TL, ikinci işverenden ise 30.000 TL ücret geliri elde etmiştir.
Bayan (E)’nin elde etmiş olduğu konut kira geliri 2017 yılı bakımından öngörülen 3.900 TL’lik istisna haddinin altında kaldığından, bu kira geliri yıllık gelir vergisi beyannamesine dahil edilmeyecektir.
Örnek – Bay (F), 2017 yılında, konut olarak kiraya verdiği dairesinden 15.000 TL kira geliri, ortağı olduğu anonim şirketten tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş 100.000 TL kâr payı elde etmiştir.
Her ne kadar anonim şirketlerden elde edilen kâr payının yarısı Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesine göre gelir vergisinden istisna olsa da bu tutarın tamamı mesken kira gelirine istisna uygulanıp uygulanmayacağına yönelik kıyaslamaya esas tutarın tespitinde dikkate alınacaktır. Buna göre elde edilen gelir toplamının, (100.000+15.000=) 115.000 TL, 2017 yılı bakımından 110.000 TL’yi aşması nedeniyle, 15.000 TL’lik konut kira geliri bakımından istisna uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Örnek – Bayan (G), 2017 yılında, konut olarak kiraya verdiği dairesinden 15.000 TL kira geliri, birinci işverenden 20.000 TL, ikinci işverenden ise 15.000 TL ücret geliri ve gayrimenkul satışından kaynaklı 70.000 TL değer artış kazancı elde etmiştir.
Her ne kadar 2017 yılı bakımından gayrimenkul satışından elde edilen değer artış kazancının 11.000 TL’si Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesine göre gelir vergisinden istisna olsa da, mesken kira gelirine istisna uygulanıp uygulanmayacağına yönelik kıyaslamaya esas tutarın tespitinde istisna düşülmeden önceki tutarın tamamı dikkate alınacaktır. Buna göre elde edilen gelir toplamının, (15.000 + 20.000 + 15.000 + 70.000 =) 120.000 TL, 2017 yılı bakımından 110.000 TL’yi aşması nedeniyle, 5.000 TL’lik konut kira geliri bakımından konut istisnası (3.900 TL) uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Örnek – Kamu kurumunda aylık brüt 4.490 TL maaşla çalışan Bay (H), 1/7/2017 tarihinde emekli olup, 60.140 TL emekli ikramiyesi almış ve kendisine 2.700 TL emekli aylığı bağlanmıştır. Ayrıca 2017 yılında, konut olarak kiraya verdiği dairesinden 7.500 TL kira geliri elde etmiştir.
Bay (H)’nın elde ettiği kira gelirine istisna uygulanıp uygulanmayacağı, 2017 yılında elde edilen kira gelirinin istisna haddi üzerinde olması şartıyla, beyan edilip edilmeyeceklerine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte mükellefin elde etmiş olduğu varsa ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayrisafi tutarları toplamının 110.000 TL’yi aşıp aşmadığına bakılarak tespit olunacaktır.
Bay (H)’nın 2017 yılı içerisinde elde ettiği 7.500 TL’lik mesken kira gelirinin istisna haddi üzerinde olması nedeniyle, istisnadan yararlanılıp yararlanılamayacağının tespitinde bu tutar da hesaplamaya katılacak olup, elde edilen tüm gelir (kazanç ve iratlar) toplamının da 110.000 TL’yi aşması durumunda istisnadan yararlanılması söz konusu olmayacaktır.
Buna göre, 2017 yılı içerisinde elde ettiği gelir toplamı [(6 x 4.490) + 60.140 + (6 x 2.700) + 7.500 =] 110.780 TL, 2017 yılı bakımından 110.000 TL’yi aşması nedeniyle, 7.500 TL’lik konut kira geliri bakımından istisna uygulanması söz konusu olmayacaktır.
IV. KİRA GELİRLERİNDEN İNDİRİLECEK GİDERLER
Yıllık konut veya işyeri kira geliri hâsılatından indirilecek olan giderler;
– Gerçek gider usulü veya
– Götürü gider usulü olmak üzere iki şekilde tespit edilmektedir.
DİKKAT: Mükellef bu usullerden istediğini seçebilir. Ancak götürü usulü seçenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler. (GVK.m.74).
Kira kazançlarının tespitinde gider usulünün seçiminde bütünlük esastır. Diğer deyişle bir gayrimenkulden elde edilen kazanca aşağıda açıklanan yöntemlerden biri, kazanç elde edilen diğer bir gayrimenkulden elde edilen kazanca başka bir gider usulü seçilmesi mümkün değildir. Elde edilen kira gelirlerinin toplamına ya götürü usul ya da gerçek gider usulünden biri seçilmelidir.
Ancak bu bütünlük kuralının iki istisnai durumu vardır. Birincisi tam mükellefiyete tabi bir mükellef, isterse, yurtiçindeki ve yurtdışındaki gayrimenkullerinden elde ettiği kiraları için farklı usulleri seçebilir. İkincisi VUK 112 No’lu tebliğ uyarınca kiraya verilen gayrimenkuller arasında ne maliyet bedeli ve ne de vergi değeri belli olmayan bina ve arazi bulunduğu takdirde, diğerleri için gerçek gider usulü seçilmiş olsa da, bu bina veya arazi için götürü gider usulü uygulanabilir.
A- GERÇEK GİDER USULÜ
Bu usulde, fiilen yapılmış olan ve belgelerle ispatlanan giderler gerçek tutarlarıyla yıllık kira geliri toplamından indirilecektir.
Bu usulde konut kira gelirinden istisna edilen 3.900 TL’ye isabet edenler hariç olmak üzere yıllık kira tutarından aşağıda yazılı giderler indirilir:
- Kiraya veren tarafından ödenen aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri,
- Kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulün önemi ile uygun derecede idare giderleri,
- Kiraya verilen mal ve haklara özgü sigorta giderleri,
- Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap (edinme) yılından itibaren beş yıl süre ile iktisap bedelinin % 5’i,
- Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen vergi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartıyla belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları,
- Kiraya verilen mal ve haklar için ayrılan amortismanlar,
- Kiraya verenin yaptığı onarım giderleri,
- Kiraya verilen mal ve haklara ait bakım ve idame giderleri,
- Kiraladıkları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler,
- Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli,
- Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak mukavelenameye kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar.
Gayrimenkul sermaye mahiyetindeki mal ve hakların kısmen kiraya verilmesi halinde, yukarıda yazılı giderlerden yalnız bu kısma isabet edenler hasılattan indirilebilir.
Para cezaları ve vergi cezaları hasılattan gider olarak indirilemez.
Örnek: Bankadan kredi alınmak suretiyle bir apartman dairesi satın alan kişi söz konusu daireyi kiraya vererek irat elde etmekte ise gerçek gider usulünü seçmesi halinde o yıla ait kira gelirinden bankaya yıl içinde ödediği kredi faizlerini indirebilecektir.
Örnek: Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen ve gider olarak kazançtan indirilebilecek vergi, resim, harçlara örnek olarak; emlak vergisi, temizletme ve aydınlatma harcı, çevre temizlik vergisi (çöp vergisi), arama, işletme, imtiyaz, telif, patent vb. haklar için ödenen resim ve harçlar örnek olarak verilebilir.
Örnek: Bir binanın kapı ve pencerelerinin tamiri, boyanması, otomatın, elektrik tesisatının, banyo kazanı ve lavaboların tamiri veya yenilenmesi gibi giderler, gayrisafi hasılattan gider olarak indirilir. Bu harcamaların mülk sahibi tarafından yapılması şarttır.
Örnek: Bir binanın üzerine kat ilavesi, asansör ve kalorifer tesisatı olmayan binaya sonradan bu tesislerin yapılması nedeniyle yapılan giderler normal onarım gideri olmadığından hasılattan düşülemez. Bu giderler gayrimenkulün maliyet bedeline eklenmek ve bu gayrimenkullerle birlikte amortismana tabi tutulmak kaydıyla, amortismanların gider olarak hâsılattan indirilmesi gerekir.
Örnek: Bir gerçek kişi sahibi bulunduğu apartman dairesinde öteden beri oturmakta iken, bu dairenin şehir merkezinde kalması ve yüksek kira getirmesi sebebiyle işyeri olarak yıllığı 50.000 TL’den kiraya vermiştir. Kendisi de yıllığı 30.000 TL’den kira ile tuttuğu başka bir apartman dairesinde ikamet ettiği varsayılırsa, ödediği bu kira bedelini elde ettiği işyeri kira gelirinden gider olarak indiremez. Çünkü ikamet ettiği konuta ait kirayı indirim konusu yapabilmesi için sahibi olduğu binayı da konut olarak kiraya vermesi gerekmektedir.
Örnek: Bay (Z) 2016 yılında 250.000 TL’ye satın aldığı bir apartman dairesini, 01.01.2017’de konut olarak kiraya vermiş ve yıllık 16.800 TL gelir elde etmiştir. Satın aldığı konutun % 5’i 12.500 TL (250.000 x % 5)’dir. Gerçek gider yönteminin seçilmesi ve istisnaya isabet eden tutarın ayrıştırılması ile kazançtan indirim konusu yapılabilir.
GERÇEK GİDER YÖNTEMİNİ SEÇENLER DİKKAT!: Gerçek gider yöntemini seçen mükellefler, yapıkları harcamaların konut kira gelirinden istisna edilen 3.900 TL’ye isabet eden kısmını gider olarak indiremezler. Dolayısıyla istisnaya isabet eden kısmın hesaplanması gerekir. Şöyle ki;
…………………………………Toplam Gider x Vergiye Tabi Hasılat (*)
İndirilebilecek Gider = ————————————————-
………………………………………………..Toplam Hasılat
(*) Vergiye Tabi Hasılat = Toplam Hasılat – Mesken Kira Geliri İstisnası
Örnek: Sahibi olduğu konutu 2017 yılında kiraya veren ve 9.000 TL kira geliri elde eden bir mükellefin başka geliri bulunmamaktadır. Mükellef gayrimenkulü ile ilgili olarak, 3.000 TL harcama yapmış olup, gerçek gider yöntemini seçmiştir.
Gerçek gider yöntemi seçildiğinden 3.000 TL’lik harcamanın 3.900 TL’lik istisnaya isabet eden kısmının hesaplanması ve toplam gider içinden ayrıştırılması gerekir. Buna göre;
Vergiye Tabi Hasılat = 9.000 – 3.900 = 5.100 TL
İndirilebilecek Gider = (3.000 x 5.100) / 9.000 = 1.700 TL
Dolayısıyla gider olarak 3.000 TL değil, 1.700 TL indirilebilecektir. İstisnaya isabet eden kısım bu şekilde ayrıştırılmış olmaktadır.
B- GÖTÜRÜ GİDER USULÜ
Gelir Vergisi Kanunu’nun 74. maddesinde, isteyen yükümlülerin, bir önceki bölümde açıklanan gerçek giderlere karşılık olmak üzere hâsılatlarının %15’ini götürü olarak indirebilecekleri kabul edilmiştir. Bu usulü seçen mükelleflerin götürü gidere ilişkin orana (%15) isabet eden tutar dışında, maddede bahsi geçen gerçek giderlerden herhangi birisini ayrıca indirmeleri söz konusu olamayacaktır. Çalışmanın sonunda götürü gider usulü ile ilgili örneklere yer verilmiştir.
DİKKAT!: Götürü gider usulünde kullanılan oran % 25 iken, 7061 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesiyle değiştirilerek 01/01/2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere % 15 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla 2017 yılı gelirlerinden itibaren söz konusu oran % 15 olarak uygulanacaktır.
Götürü gider usulü ve gerçek gider usulünün seçilmesinde mükelleflere seçimlik hak tanınmıştır. Ancak götürü gider usulünü seçenler iki yıl geçmedikçe gerçek usule dönemeyeceklerdir (GVK.m.74).
V- KİRA GELİRLERİNE UYGULANACAK İNDİRİMLER NELERDİR?
Konut veya işyeri kira geliri elde eden mükellefler yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinde istisna ve giderler düşüldükten sonra kalan kira tutarı üzerinden ayrıca aşağıda sayılan giderleri indirim konusu yapabileceklerdir.
1- Beyan edilen gelirin %15‘ini ve asgari ücretin yıllık tutarını (21.330,00 TL) aşmamak şartıyla mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri kazançtan indirim konusu yapılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şarttır. Eşler veya çocuklar ayrı beyanname veriyorlarsa bunlara ait prim kendi gelirlerinden indirilir.
01/01/2013 tarihinden sonra bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ise indirim konusu yapılmayacaktır
2- Beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları.
3- Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar.
4- Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.
5- Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.
6- Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen;
a) Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,
b) Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü, sanatı, tarihi, edebiyatı, mimarisi ve somut olmayan kültürel mirası ile ilgili veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broşür, film, kaset, CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve bilişim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, işitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili derleme ve araştırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dışında dağıtımı ve tanıtımının sağlanmasına,
c) Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılmasına,
d) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil işlerine,
e) Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarına,
f) Yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye’ye getirtilmesi çalışmalarına,
g) Kültür envanterinin oluşturulması çalışmalarına,
h) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin sağlanmasına,
i) Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve etkinlikler ile bu alanlarda araştırma, eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatın tedariki ile film yapımına,
j) Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalışmalarına,
İlişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların % 100’ü;
7- 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50’si.
8- Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşıl