Mayıs 2018 Finansal İstikrar Raporu
I. Genel Değerlendirme
Küresel büyüme, artan korumacılık eğilimleri ve jeopolitik risklere rağmen olumlu görünümünü korumaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler (GOÜ) için önümüzdeki döneme ilişkin büyüme tahminleri yukarı yönlü güncellenmeye, gelişmiş ülke para politikalarında normalleşme beklentileri öne çıkarken bazı GOÜ’lerde ise 2019 yılı için sıkılaşma eğilimi öngörülmektedir.
Küresel iktisadi politika belirsizliğinde 2017 yılı Ocak ayından bu yana görülen azalış, ABD kaynaklı gelişmeler ve küresel ticaret politikalarındaki değişimlerin etkisiyle yerini son dönemde artışa bırakmıştır (Grafik I.1). Gelişmiş ülkeler arasında iktisadi politika görünümünde farklılaşma bulunmaktadır. Nitekim, korumacı ticaret politikalarına yönelik belirsizlikler ve diğer genişleyici maliye politikası beklentileri ile ABD’de iktisadi politika öngörülebilirliği azalış göstermiştir. Öte yandan, seçim süreçlerinin tamamlanması nedeniyle siyasi belirsizliklerin sona ermesi ve Brexit sürecinin netleşmesi sonucu İngiltere ve AB’de söz konusu belirsizlik kısmen azalmıştır.
Küresel iktisadi faaliyette ivmelenmenin yanı sıra, GOÜ’lerdeki olumlu büyüme görünümü ve 2018 yılı ilk çeyreğinde artan küresel risk iştahı nedeniyle GOÜ’lere yönelik portföy akımlarında söz konusu dönemde artış yaşanmıştır Ancak, 2018 yılı Nisan ayından bu yana küresel finansal koşullardaki sıkılaşma ve risk iştahındaki azalışa bağlı olarak, GOÜ’lere yönelik net portföy hareketlerinde zayıflama gözlenmiştir.
Yurt içi iktisadi faaliyet ise alınan ek tedbirler ve kamu kaynaklı artan yurt içi nihai talep ile güçlü seyrini korumaktadır. Sanayi üretimi ve istihdam gelişmeleri, iktisadi faaliyetteki olumlu görünümün 2018 yılında da devam edeceğine işaret etmektedir. Başta Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaleti olmak üzere, 2017 yılında getirilen tedbir ve teşviklerin etkisiyle firma teminatlarının güçlenmesi ve devamında gelen hızlı kredi genişlemesi iktisadi faaliyetin normalleşmesiyle dengelenmekte ve uzun dönem patikasına yakınsamaktadır.
Reel kesimin finansal kaldıraç oranı, 2017 yılı başından itibaren yüzde 60 seviyesine yakın yatay bir patikada hareket etmektedir (Grafik I.3). 2017 yılında KGF kefaleti desteğiyle Türk lirası (TL) kredi hacmi önemli ölçüde artmış olsa da, iktisadi faaliyetteki benzer büyüme neticesinde reel kesimin TL finansal borç / GSYİH oranı yatay seyretmektedir. Kur seviyesi ve oynaklığındaki artış ile birlikte kur riskinin yönetilmesine yönelik oluşturulan piyasa farkındalığı neticesinde reel kesimin yabancı para (YP) cinsi
Tamamı İçin Tıklayınız